Yazılarımı kısa tuttuğumla ilgili ufak bir eleştiri aldım. Bunun üç sebebi var:
1- Bloguma ilk giren kişinin upuzun bir yazıyla karşılaşıp okumaya üşenmemesi için.
2- Heyecan yaratalım, bölüm bölüm verelim hikayeleri ki sirkülasyon devam etsin ehe.
3- Bir anda her şey aklıma gelmeyebiliyor. Hatırlamak için kendime zaman tanıyorum.
Ayrıca, henüz kısa bir süre olmuş olmasına rağmen sayfama binlerce kez tıklandı. Çok mutluyum ve ilginiz için hepinize çok teşekkür ederim.
Ve...
Kore'deki ilk gece hayatı deneyimimizden sonra, her gece dışarı çıkmaya başladık. Hatta hayatın gündüz değil gece başladığını fark ettik.
Böyle saat 23:00 gibi falan çıkarsanız, caddelerin en canlı saatlerini yakalarsınız. Neden? Çünkü sabahları herkes çalışıyor arkadaşlar. Öğrenciler okulda, büyükler işte. Haftasonları dahi -daha önce de belirttiğim gibi- sabahları bir yerlerde çalışıyorlar. Ne zaman ki güneş batıyor, herkes eğlenmeye dışarı çıkmaya başlıyor.
Markette çalışan çocuk çıkıp yolun karşısındaki kozmetik mağazasında çalışan kız arkadaşını alıyor ve karaokeye gidiyorlar. Ofisten çıkan çalışanlar ekip arkadaşlarıyla birlikte içmeye gidiyorlar. Gece kulüpleri, kafeler, restoranlar, caddeler doluyor ve sabahın ilk ışıklarına kadar eğlence devam ediyor.
Ateşli cuma...
Adını unuttuğum ünlü bir yer (gece daha başlamamış saat 21:00 civarı) |
Her neyse.. Böyle ateşli cumalar, alevli meyveler derken fark ettim ki Koreliler içmeyi de çok seviyor.
Daha akşamüstü 5'te sokakta sarhoş insanları görmeye başlıyorsunuz. Gecenin ilerleyen saatlerinde de baygın insanları... J
Aklımda şu soru dolandı bir süre, bu insanlar ne zaman uyuyor? Dün gece saat 3'te gördüğüm sarhoş takım elbiseli adam yarın işe saat kaçta gidecek? Derken bununla ilgili yaptığım gözlem ve araştırmalar da beni şu sonuca ulaştırdı: uyumuyorlar. J
Apgucong'taki favorimiz Monkey Beach |
Koreli bir arkadaşım da lisedeyken, saat 3'e 4'e kadar eğlenip üç saat uyuyup sonra da okula gittiğini anlatmıştı.
Sanırım bu yüzdendir ki, okullarda uyuma salonları mevcut. Liselerde var mı bilmiyorum ama gittiğim bir üniversitede, kızlar ve erkekler için ayrı yapılmış uyuma odaları vardı.
Öğrenciler ders aralarında saatlerini kurup buralarda uyuyorlar. Böylece gün içerisindeki boş vakitlerini de doldurmuş oluyorlar(ben de deneyimledim. Ranzalar ve yer yatakları var. Temiz görünüyordu. Üç kız daha vardı benimle birlikte. Bir saat kadar uyudum.)
Ayrıca metroda da insanların %50'si telefonla ilgilenirken kalan %50'si uyuyor. Koreliler aktif yaşamlarının bir getirisi olarak garip yerlerde anında ve kısa süreli uyuyabilme özelliğine sahipler. Sadece beş dakikaları bile olsa, uygun buldukları herhangi bir köşede uyuyup beş dakika sonra hayatlarına devam edebiliyorlar. Bu nedenle her şeye yeterli zaman bulabiliyorlar. Ben de Koreli gibi deneyeyim dedim bu işi. Metroda, trende, kumsalda falan uyudum. Özellikle kumsalı hatırlayınca gözlerim doluyor, denemeyin :')
Evet. Şimdilik aklıma gelenler bunlar arkadaşlar. Düşündükçe geliyor ama kesik kesik, uç uca birleştirilmiş, alakasız bilgiler yığmak istemiyorum.
Bir sonraki yazımda beni çok heyecanlandıran bir şeyden söz edeceğim. O zamana dek, hoşçakalın.